Bir kadının adet döngüsünün başlangıcından önce ortaya çıkan fiziksel, duygusal ve davranışsal semptomlar topluluğuna premenstrüel sendrom denir. Bu semptomlar genellikle menstrüasyon başladığında azalır veya tamamen kaybolur. Bu durum, adet döngüsünün ikinci yarısında, yani yumurtlamadan sonra ve adetin başlamasına kadar olan süreçte meydana gelir.
Premenstrüel Sendrom Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler, genellikle yumurtlama sonrasında progesteron seviyelerinin düşmesiyle ilişkilidir. Kadından kadına farklılık gösterebilir ve şiddetleri değişebilir. Fiziksel belirtiler, duygusal ve psikolojik belirtiler, davranışsal belirtiler olarak üçe ayrılır. Baş ağrısı, göğüslerde hassasiyet veya şişme, karın ağrısı veya kramp, sırt ağrısı, halsizlik ve yorgunluk, ödem (vücutta su tutma), iştah değişiklikleri (artış veya azalış) fiziksel belirtiler arasında yer almaktadır.
Duygusal ve psikolojik belirtiler ise huzursuzluk veya gerginlik, irritabilite ve öfke patlamaları, depresif duygudurum, anksiyete ve endişe, ağlama nöbetleri, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk veya aşırı uyku ihtiyacı belirtilerinin yaşanması durumudur.
Davranışsal belirtilerde ise sosyal çekinme, stresli veya gergin bir tutum sergileme, dürtüsel davranışlar, dikkatsizlik veya unutkanlık yer almaktadır. Bu belirtiler, adet döngüsünün öncesinde başlar ve adetin başlamasıyla birlikte hızla azalır veya kaybolur. Premenstrüel sendrom yaşanmasının kesin nedeni tam olarak anlaşılmamış olsa da hormonal değişikliklerin ve beyindeki kimyasal dengelerin rol oynadığı düşünülmektedir.
Premenstürel Sendrom Neden Olur?
Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, hormonal değişiklikler, nörotransmitter düzeylerindeki değişiklikler ve psikolojik etmenlerin birleşimi gibi birçok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir. Potansiyel nedenler şunları içerebilir: Menstrüasyon döngüsü, östrojen ve progesteron gibi hormonlardaki düzenli değişikliklerle karakterizedir.
Bu hormonal değişiklikler, bazı kadınlarda semptomları tetikleyebilir. Serotonin, beyinde ruh halini düzenleyen bir nörotransmitterdir. Premenstrüel sendrom sırasında serotonin düzeylerinde değişiklikler olabileceği düşünülmektedir. Bu değişiklikler, ruh hali dalgalanmalarına ve diğer semptomlarına yol açabilir. Ailesinde bu rahatsızlık olan kadınların, sendromu geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir. Genetik faktörlerde oluşumunda etkili olabilir.
Stresli yaşam olayları, yetersiz uyku, düzensiz beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği gibi yaşam tarzı faktörleri de semptomları etkileyebilir. Depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal durumlar, semptomların kötüleşmesine sebep olabilir. Belirtiler, her kadında farklılık gösterebilir ve bazı kadınlar hafif atlatırken bu durum diğerlerinde daha şiddetli olabilir. Semptomların önemli bir rahatsızlık yaşattığı durumlarda, bir sağlık uzmanından yardım almak ve semptomları yönetmek için uygun tedavileri değerlendirmek faydalı olacaktır.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tedavi için kullanılan bazı yöntemler bulunmaktadır: Egzersiz yapmak, düzenli uyku almak, sağlıklı ve dengeli beslenmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, semptomların yönetimine yardımcı olabilir. Kafein ve tuz alımını azaltmak, rafine şeker ve karbonhidratları sınırlamak, magnezyum ve B6 vitamini gibi besinleri almak, durumu hafifletebilir.
Stresle başa çıkmak için meditasyon, yoga, derin nefes alma gibi stres azaltıcı yöntemler de semptomların azalmasına yardımcı olabilir. Bitkisel takviyeler, özellikle vitex agnus-castus (safran çiçeği) gibi bitkisel takviyeler, premenstrüel sendrom semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.